Kadim Türk Devleti “Kazakistan”
Kazakistan, Türk tarihi bakımından çok kıymetli bir konumda bulunmaktadır. Saka, Hun, Göktürk, Kıpçak, Karahanlı, Altın Orda gibi devletlerin merkez üssü konumunda bulunması gibi sebepler Kazakistan’ı kadim Türk devleti yapmaktadır.
Dünyanın en büyük dokuzuncu ülkesi olan Kazakistan, Müslüman çoğunluklu ülkelerin ve Türk devletlerinin yüz ölçümü bakımından en büyüğü olup doğal kaynaklar açısından da en zenginidir. Günümüzde bağımsız yedi Türk devletinden birisidir.
Kazakistan’ın Tarihi:
Paleolitik (yontma taş devri) döneminden günümüze kadar Kadim Türk devleti Kazakistan da yerleşim bulunmaktadır. Kazakistan coğrafyasındaki iklim koşulları ve yer yüzü şekilleri göçebe yaşam tarzına uygundur. Bu yüzden Kazaklar, Orta Asya’da göçebe bir yaşam sürdürmekteydiler. Buna bağlı olarak atı ilk evcilleştiren uygarlık olmuşlardır.
Kumanlar 11.yüzyılın başlarında Kazakistan bozkırlarına gelerek Kıpçaklar ile birleşmişler ve Kuman – Kıpçak Hanlığını kurmuşturlar.
Altın Orda Devleti’nin yıkılmasından sonra Türk kavimleri Kazak Hanlığı adı altında birleştiler. 18.yüzyılın başları Kazak Hanlığının en refah dönemidir.
Abılay Han, Çungarlar’a karşı 1720-1750 yılları arası yapılan önemli savaşlara katılması sonrası halkı tarafından kahraman ilan edilmiştir.
19.yüzyılın sonlarında Kazaklar ulusal kimliklerini korumak adına Ruslara karşı direnişe başlamışlardır.
Ruslar asimile politikası gereği St. Petersburg’da kurdukları Göç Departmanı ile Rus etkinliğini artırma amaçlı göçleri denetleyip teşvik etmişlerdir.
1919’da Kızıl Ordu birlikleri Kazakistan’ı işgal ederek özerk Kazakistan’ın yerine Kazak özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ni kurmuş, buna 1924’te Sovyet Cumhuriyetleri’nin kurulması sırasında bazı topraklar eklenmiş ve böylece Kazakistan’ın bugünkü sınırları belirlenmiştir.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra diğer Türki devletler gibi Kadim Türk devleti Kazakistan’da 16 Aralık 1991 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiştir.
Kazakistan Coğrafyası:
Kazakistan’ın başkenti Astana ve önemli şehirleri Almatı, Karağandı, Çimkent, Atırau ve Öskemen’dir.
Kuzeyde Rusya, güneyinde Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan, doğuda Çin komşularıdır. Ayrıca Hazar Denizi, Aral Gölü ve Balkaş Gölüne sınırı vardır.
Ayrıca Kazakistan denize kıyısı olmayan en büyük ülkedir.
Bunun da etkisiyle aşırı karasal iklime sahiptir. Ormanlar yok denecek kadar azdır. Ülkenin beşte biri dağlarla ve büyük bölümü çöllerle kaplıdır.
Kazakistan yer altı kaynakları bakımından çok zengindir. Ülke, en büyük 11. Petrol ve doğalgaz rezervlerine sahiptir.
Dünyanın en büyük ikinci uranyum, krom, kurşun, çinko; üçüncü en büyük manganez; beşinci en büyük bakır rezervlerine sahiptir. Ayrıca kömür, altın ve demir rezervleriyle ilk on sırada yer almaktadır. (Anlayacağınız taşı toprağı altın.)
İlginç olarak Ülkede bulunan Balkaş Gölünün yarısı tuzlu diğer yarısı ise tatlıdır. (Instagram’da gördüğümüz o resim bu arkadaşlar)
Aral Gölü ise bugün Sovyetler Dönemi yanlış tarım politikası nedeniyle maalesef adeta gemi mezarlığı haline gelmiştir.
Ülkede ilginç doğal turistik yerler olarak Toplar Vadisi ve Kaindy Gölü Batık Ormanı sayabiliriz.
Genel Bilgi:
Kazakistan; demokratik, laik, anayasal bir üniter cumhuriyettir. İlk Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, 1991’den 2019’a kadar başkanlık görevini yürütmüştür. Şu anda Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’dir.
Resmi diller Kazakça ve Rusçadır
Toplam nüfusu 19 milyondur. %66’sı Kazak, %21’i Rus kalan %13 ise farklı milletlerden oluşmaktadır.
Kazakistan’ın %70’i Müslüman, %28’i Hristiyan ve %2’si diğer dinlere inanmaktadır.
Kazakistan Ekonomisi:
Günümüzde 1 Türk lirası 24 Kazak tengesidir.
Kazakistan Orta Asya’daki en büyük ve en güçlü ekonomiye sahiptir. Bağımsızlık sürecinin başlaması ile sosyalizmden kapitalizme hızlı bir geçiş yapmıştır.
Kazakistan, 180 milyar dolarlık GSYİH’ya ve yıllık %4.5 büyüme oranına sahiptir. Kişi başına düşen GSYİH’sı 10 dolardır.
Tahıl, patates, üzüm, en önemli tarımsal ürünleridir. Başlıca hayvancılık ürünleri ise süt ürünleri, deri, et ve yündür. Ülkenin başlıca mahsulleri ise buğday, pamuk, arpa ve pirinçtir.
Son olarak, Kazakistan ile kültürel anlamda ortak bir tarihimiz vardır ve bunun sonucu olarak her ne kadar Ruslar tarafından bozulmaya çalışılmışsa da kendimizi ifade etme aracımız olan dilimiz de yüzyıllardır aynıdır. Özellikle Kazakistan son birkaç yılda Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçmektedir.
İşte kullandığımız bazı benzer kelimeler:
Yol Jol
Yastık Jastıq
Kalem Qalam
Kaşık Qasıq
Burun Murın
Gel Kel
Dost Dos
Adam Adam
Ben Hasan Enes Aydın. Hukuk 2. Sınıf öğrencisiyim. Kelimeleri seviyorum. Özellikle çok sık kullanmadıklarımizi. Yazmayı seviyorum. Yazıyı Sümerlerin bulduğu bilinir ancak mağara duvarlarına çizilen resimlerden beri kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Ben de yazarken kendimi ifade ediyor, düşüncelerim ve fikirlerim hakkında ipuçları veriyorum.